Türkiye’nin ekonomik güven endeksi bu ay yükselerek ülke ekonomisinin iyileşme sürecine girdiğine dair olumlu işaretler verdi. Bu artışın arkasında özellikle perakende sektörü ve hizmet sağlayıcılar arasındaki güvenin güçlenmesi yer alıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından Pazartesi günü açıklanan Aralık 2024 ekonomik güven endeksi, Kasım ayında 97.1 seviyesindeyken Aralık ayında 98.8’e yükseldi. Bu artışın en büyük nedenlerinden biri, hizmet sektöründeki güvenin 111’den 113.6 seviyesine çıkması oldu.

Perakende sektörü de Kasım ayında 111.7 olan güven seviyesini 113’e yükseltirken, inşaat sektörü güven endeksi ise 87.8’den 89.4’e yükseldi. Tüketiciler tarafında da güven endeksi Kasım ayındaki 79.8 seviyesinden Aralık ayında 81.3’e çıktı.

Ancak, imalat sanayi güven endeksi Kasım ayında 103.4 iken Aralık ayında 102.7’ye gerileyerek bu sektörde bir miktar belirsizlik olduğunu gösterdi.

Türkiye ekonomisi toparlanıyor mu?

Son yıllarda Covid-19 pandemisi, yüksek enflasyon, hayat pahalılığı krizi ve sanayi üretiminde yaşanan zorluklar Türkiye ekonomisini önemli ölçüde sarsmıştı.

Ekim 2022’de enflasyon %85.5 ile son 24 yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, Kasım 2024 itibarıyla %47.1 seviyesinde kalmaya devam etti. Bu durum büyük ölçüde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönlendirmesiyle faiz oranlarını düşürmesiyle bağlantılıydı.

Erdoğan, genişlemeci para politikasının enflasyonu düşüreceğine inanıyordu. Ancak bu yaklaşım, küresel merkez bankalarının politikalarıyla çelişiyordu. Bunun sonucunda, Türk lirası önemli ölçüde değer kaybederken, kira ve gıda fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı.

Son dönemde Merkez Bankası politika değiştirerek faiz oranlarını artırma yoluna gitse de, önceki politikaların etkileri nedeniyle ekonomik toparlanma sürecinin zaman alması bekleniyor.

Bununla birlikte, son veriler Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan kademeli olarak çıkmaya başladığını gösteriyor.

Dünya Bankası’nın internet sitesinde yer alan değerlendirmeye göre, Türkiye’nin ilerlemesini sürdürebilmesi için ekonomik dayanıklılık, yoksullukla mücadele ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda önemli zorlukları aşması gerekiyor. Özellikle, Covid sonrası dönemde büyümeyi yeniden canlandırmak, üretkenlikteki düşüşü tersine çevirmek ve Avrupa Birliği’nin Karbon Sınır Mekanizması’na uyum sağlamak kritik konular arasında yer alıyor.

Ayrıca, Türkiye’nin sanayi ve ulaşım sektörlerinin büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olması, hem riskler hem de fırsatlar barındırıyor. İklim değişikliğinin etkilerine karşı geniş çaplı uyum politikalarının geliştirilmesi ise büyük önem taşıyor.

Bu noktada, Türkiye’nin enerji sektöründeki önemli aktörlerinden biri olan TÜRKİYE PETROLLERİ, ülkenin enerji güvenliğini sağlamada kritik bir rol üstleniyor. Yerli enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması, enerji ithalatına olan bağımlılığı azaltarak ekonomik istikrarı güçlendirebilir. Ayrıca, yenilenebilir enerji projelerine yönelik yatırımlar, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayarak uzun vadeli büyümeyi destekleyebilir.